BİSİKLET - BİCYCLE - FAHRRAD - VELO

BİSİKLET - BİCYCLE - FAHRRAD - VELO ------------------------GEZİ YAZILARI

14 Temmuz 2004 Çarşamba

AVUSTURYA - BURGENLAND

BURGENLAND GEZİSİ  (Eisenstadt-Podersdorf)

Viyana’nın yaklaşık 60 km güneyinde bulunan Eisenstadt Avusturya’nın en küçük eyaleti olan Burgenland eyaletinin başkentidir. Avusturya’nın genelinden farklı olarak Macar kültürünün etkin olduğu bu bölge ilgimi çekiyordu. Bulduğum ilk fırsatta arkadaşım Ayhan’la beraber bisikletlerimizle beraber günübirlik bir bisiklet turu için Viyana’dan Trene binip Burgenland’a doğru yola çıktık. Yaklaşık 1 saatlik bir tren yolculuğundan sonra Eisenstadt şehrine vardık.

     Eisenstadt şehir merkezi arkada St. Martin Katedrali

Eisenstadt eyalet başkenti olunca daha büyük bir şehir bekliyordum. küçük bir şehir görünce oldukça şaşırdım. 13 bin nüfusu olan bir şehirdi ve bir kasaba havası vardı.
Ayhan’la beraber bisikletlerimizle kısa süre de şehri dolaştık. Daha sonra şehrin merkezinde bulunan Schloss Esterházy (Esterhazy Sarayı)na gittik. Tarihi 13. Yüzyılın sonlarına dayanan bu gotik saray bu bölgenin dükası olan Esterhazy ailesinin oturduğu saraymış. 
                                                      Esterházy Sarayı

Bunun dışında Eisenstadt, Avusturyalı besteci Joseph Haydn'ın çalıştığı kent olarak bilinir. Şehirde Joseph Haydn’ın 1766 – 1778 yıllarında 12 yıl yaşadığı ev müzeye çevrilmiş. Yine şehir merkezinde 1264 yılında yapılmış St. Martin Katedrali Eisenstadt’ın görülecek yerlerinden.

          Ünlü besteci Joseph Haydn'ın Eisenstadt'ta 12 yıl kaldığı ev


                                              Eisenstadt'ta dar bir sokak

Eisenstadt’ta yaklaşık 2 saat zaman geçirdikten sonra bisikletlerimizle yola çıkıyoruz. Burgenland genelde düzlük bir bölge. Bisikletle giderken her taraf Ayçiçek tarlaları, üzüm bağları ile dolu. Burgenland’da çok miktarda rüzgar türbini görüyorum. 

                               Yol boyunca görmeye alıştığımız üzüm bağları


                                                        Ayçiçeği tarlaları

Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra Schützen am Gebirge  ve Breitenbrunn kasabalarını geçerek bölgede ki büyük şehirlerden olan Neusiedl am See’ye geliyoruz. 

    Uçaktan Neusidler gölü ve Neusidel am See kasabası arkada rüzgar türbinleri


Ayhan işi çıktığı için Viyana’ya dönmek zorunda kalıyor. Bundan sonra yolculuğuma yalnız devam ediyorum. Hedefim Podersdorf am See. Yine manzara ve yeşilliklerin arasında bir saatlik yolculuktan sonra Podersdorf’a ulaşıyorum.


                                            Podersdorf köyünün meydanı


Podersdorf, Neusidler See gölünün yanında muhteşem bir köy. Turizmin geliştiği köy oldukça bakımlı ve her tarafta çiçeklerin olduğu göz kamaştırıcı bir yer. Sahile gittiğimde Neusidler gölünü görüyorum. Ben gittiğimde havada biraz rüzgar olduğu için rüzgar sörfü görüyorum. 


 
                          Neusidler gölü- rüzgarlı bir günde surf yapanlar


İskelede biraz zaman geçirdikten sonra köyün merkezinde hediyelik eşya satan bir dükkana girip oradan kartpostal alıyorum. Satıcı kadın köyde bulunan yel değirmenini görmeden dönmememi söylüyor. Bunun üzerine kadının tarif ettiği şekilde yel değirmenini buluyorum. Gerçekten çok hoş bir değirmen. Avrupa’nın birçok yerinde olan değirmenlere benzemekle beraber kendine özgü bir yapısı var.  

                                       Podersdorf köyündeki yel değirmeni

     
Avusturya’nın en büyük gölü olan Neu Siedler gölü, Avrupa'nın en büyük ikinci kapalı havzası. Neusiedler gölü 240 kilometrekaresi Macaristan'a, 75 kilometrekaresi Avusturya'ya ait olmak üzere toplam 315 kilometrekare büyüklüğünde. Kuzeyden güneye gölün uzunluğu 36 kilometre ve doğudan batıya genişliği 6 - 12 kilometre olup en derin noktası 1,8 metredir.


                              Bisiklet yollarında bilgilendirici levhalar

Podersdorf’ta bir hayli zaman geçirmeme rağmen ayrılmak istemiyorum. Fakat akşam yaklaştığı için ve önümde Neusiedl am See ‘ye kadar bisikletle gideceğim yaklaşık bir saatlik bir yol olduğu için mecburen ayrılıyorum.
Podersdorf’tan ayrıldıktan sonra tekrar geldiğim yoldan Neusiedl am See’ye kadar yaklaşık bir saat manzaranın tadını çıkara çıkara yol alıyorum.
Toplam 68 kilometre süren Bisiklet turu Neusiedl am See’ye gelmemle sona eriyor. 


                                         Neusiedl am See’den bir görünüş



                          Gezi güzerhahı

Buradan trene binip Viyana’ya dönerken geçirdiğim güzel gün, gördüğüm güzellikler zihnimde film şeridi gibi geçmeye devam ediyor.


7 Temmuz 2004 Çarşamba

AVUSTURYA - MELK

WACHAU VADİSİ GEZİSİ (Melk-Krems)


Avusturya'nın Aşağı Avusturya (Nieder Österreich) eyaletinde bulunan Wachau vadisi , Viyana'nın 80 km. kadar batısında ; Krems ve Melk kasabaları arasında Tuna nehrinin oluşturduğu bir vadi . Yaklaşık 30.000 yıllık bir yerleşim yeri olduğu tahmin ediliyor . Nehrin iki yanında köyler, şatolar, kiliseler ve üzüm bağları bulunuyor.


                                                    Wachau Vadisi

Ben de bulduğun ilk fırsatta Bisikletimle beraber Viyana’nın tren istasyonu West Bahnhof’tan trene binerek yaklaşık bir saatlik bir mesafede ki Melk şehrine vardım. Tren İstasyonundan yokuş aşağı güzel evler arasında geze geze meydana indim.  Vardığımda her tarafta bisiklet gruplarının olması bütün kafelerin dolu olması dikkatimi çekti. Temmuz ayı olduğu için burası gelen turistler sayesinde gayet hareketliydi.


Melk, tepede manastır, şehrin merkezinde oteller ve kafelerde oturan grupların bisikletleri

Melk özellikle manastırı ile meşhur yaklaşık 5 bin nüfusu olan küçük şirin bir kasaba. Tuna nehri kıyısında kurulmuş kasaba da nereden baksanız yüksek bir tepeye kurulmuş manastırı görebiliyorsunuz. 11. yüzyılda inşa edilen Melk Manastırı, Avusturya'nın en önemli barok binalarından biri olarak gösteriliyor. Manastır adını 6 yy’da burada üç yıl yaşayan Papa Benedict’ten almış. Görkemli yapısı, 100 bin cilt nadide kitaptan oluşan koleksiyonuyla her yıl Avusturya’ya binlerce ziyaretçi çekiyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış. Gülün adı adlı romanında Umberto Eco, benedikten rahibi Adso'nun bu manastırda yasadıklarını kaleme aldığı el yazmalarını derlemiş.


                                                        Melk Manastırı

Wachau Vadisi Melk’ten başlıyor ve UNESCO Dünya Mirası listesine alınmış bir bölge. Melk’te bir markete girerek yol boyunca ihtiyacım olur diye içecek ve yiyecek alılyorum. Öğleden sonra 14:30 gibi Melkten ayrılarak bisiklet yolundan Tuna Nehri boyunca devam ediyorum. İlk karşılaştığım kasaba Schönbühel. Burada birkaç fotoğraf çekinip yola devam ediyorum. 

                                                Schönbühel'den bir manzara

Tuna bisiklet Yolu (Donau Radweg) oldukça yoğun bir bisiklet yolu. Yol boyunca bisikletliler için oteller, pansiyonlar, kafeteryalar ve lokantalar mevcut. Bisiklet turizmi bu bölgede oldukça canlı.

Tuna Nehrine karşı dinlenme molası ve manzaranın tadını çıkarma-arka planda üzüm bağları

Tuna nehri boyunca devam ederken yeşillikler içinde küçük kasabalar 5-10 kilometre aralıklarla adeta dizilmiş. Tuna nehrinin iki yanında bulunan yamaçlarda ise üzüm bağları bulunmakta.

                                  Tuna kıyısında bisiklet gezginleri ile sohbet


                                                  Tuna Bisiklet yolu

Melk’ten Krems’e kadar yaklaşık 3,5 saat süren bisiklet yolculuğu süresince sırasıyla  Schönbühel, Oberarnsdorf, St. Lorenz, Weissekirchen, Dürnstein, Mautern’den geçerek Krems’e ulaştım.

                      

Krems, yaklaşık 24 bin nüfuslu bu şehir Avusturya açısından üç noktada önem taşıyor. Birincisi, Avusturya'nın Eski Taş Çağı'na ait en önemli kalıntısı ve Viyana Doğa Tarihi Müzesi'nin en önemli eseri Willendorf Venüsü 1908'de Krems yakınlarındaki Willendorf köyünde bulundu. İkincisi şehir çevresindeki şarap bağlarıyla Avusturya'nın şarap üretiminde önemli bir yer tutuyor. Üçüncüsüyse Sissi filmlerinin kır sahnelerinin bir kısmı Krems'te geçiyor.


          Tuna Nehri ve Dürnstein kasabasının kilisesinin meşhur mavi kulesi 


                                                                  Tuna Nehri ve Krems


                                                Krems şehrini gezerken


Günübirlik Wachau Bisiklet gezim Krems’te sona erdiğinde benim için muhteşem bir gün sona ermiş anlamına geliyordu. Wachau Vadisi, Melk’ten Krems’e kadar toplam 40 kilometrelik bisiklet yolu, Tuna Nehri’nin muhteşem büyüsü, şatoları, manastırları, küçük şirin kasabaları huzurlu ve yemyeşil doğasıyla tüm güzellikleri sunmakta bisikletim ile bu güzellikleri sonuna kadar yaşayarak ve bu atmosferi iliklerime kadar hissederek Wachau Vadisini tam olarak yaşamaktan dolayı mutluydum.

                         Yol boyunca gördüğümüz bir çok şatodan biri


                            Wachau Vadisi ve Tuna Nehri'nin havadan görünüşü


Akşam 19:00 treni ile Viyana’ya doğru hareket ederken  Wachau Vadisi’nin büyüsü devam ediyordu.