BİSİKLET - BİCYCLE - FAHRRAD - VELO

BİSİKLET - BİCYCLE - FAHRRAD - VELO ------------------------GEZİ YAZILARI

23 Ağustos 2011 Salı

İSVİÇRE - BERN

BİSİKLETLE BERN 

Bern’e arkadaşım Deniz’le beraber Luzern’de başlayan ve 1 saat süren bir tren yolculuğu ile geldik. Bern dahaTren şehre girerken bizi büyülemeyi başardı.
 Yaklaşık 130 bin nüfusuyla Bern, İsviçre'nin dördüncü büyük şehri ve İsviçre’nin başkenti, ayrıca Bern kantonunun başkentidir.  Almanca konuşulan Bern, 1191'de "Berchthold V. von Zähringen" tarafından kurulmuştur. Şehrin kurulma hikayesine göre kurduğu şehrin adını ilk avladığı hayvanın adını vermeyi karar vermişti. Bu hayvan bir ayı olmuştu ve ayının Almanca ismi olan "bär"'dan (okunuşu:Beer) şehrin ismi "Bern" olmuştu. O yüzden şehrin simgesi  “ayı” dır ve şehrin armasında bunu görebilirsiniz. Şehrin çoğu yerinde ayı ile ilgili resim ya da figür görülebilir. Hediyelik eşyaların pek çoğunda da bu simgeyi kullanmışlar.

   Bern ve Aare Nehri (Fotoğraf alıntıdır.)

Zahringen kurduğu şehir için çok korunaklı olanAare Nehri'nin U şeklinde yaptığı kavisinin içini seçmişti.
Tren istasyonundan çıkınca tarihi dokusunu korumuş diğer taraftan modern yüzü de olan, sıcak atmosferiyle içimizi ısıtan bir şehir karşıladı bizi.
İstasyonun hemen önünde büyük bir meydan var. (Bahnhofplatz) güzel ve hareketli bir cadde olan Neuengasse’den geçerek Bärenplatz’a ulaştık. Burası uzunlamasına dikdörtgen şeklinde bir meydandı ve İsviçre Federal Meclisi Binası’nın (Bundeshaus)önündeki hükümet meydanı da (Bundesplatz) bu meydanın devamı şeklindeydi. Biz gittiğimizde bir sürü standın açık olduğu meydan bir Pazar yeri görünümündeydi.                             
Deniz’le beraber Bärenplatz’da bisiklet kiraladıktan sonra şehri keşfetmeye hazırdık.
Bisikletlerimizle beraber ilk olarak İsviçre Federal Sarayı’na doğru pedal çevirmeye başladık. 1902 yılında yapımı tamamlanan Bundeshaus Bern’in en gösterişli binalarından birisi. Önünde fıskiyeleriyle Bern’in sembolü olan bu binanın önünden geçerek sol tarafındaki Bundesstrasse Caddesinden geçerek yola devam ediyoruz.

  İsviçre Federal Meclis Binası- Bundeshaus

 Bu cadde bizi Aare nehri üzerinden geçen köprüye çıkarıyor. (Kirchenfeldbrücke) köprüyü geçer geçmez karşımıza bir meydan çıkıyor. (Helvetiaplatz). Bu meydanda ilginç binasıyla Bern Tarih Müzesi (Bernische Historische Museum) bulunuyor. Aynı zamanda Einstein Müzesi’de burada bulunuyor. Ünlü fizikçi Albert Einstein 1903-1905 arasında 2 yıl Bern’de yaşamış.

  Bern Tarih Müzesi

Bisikletle yola devam ediyoruz. Bern, başkent olmasına rağmen küçük ve sakin bir şehir. Her taraf yemyeşil. Evler genelde az katlı, balkonlarda, pencerelerde ve sokaklarda  çiçekler şehre ayrı bir güzellik katıyor. Yollar düzenli her yere bisiklet yollarından gitmek mümkün.
Bern de ne tarafa giderseniz gidin yolunuz bir şekilde Aare nehrine çıkıyor. Aare nehri İsviçre’nin en uzun nehri olup Ren Nehri’ne dökülüyor. Bern’de bir U çizip yoluna devam ediyor. Aare nehri renk olarak harika bir renk tonuna sahip. Aare Nehri’nin Bernlilerin hayatında önemli bir yer tuttuğu her yer de belli oluyor.

   Aare Nehri ve Nydegg köprüsü

  Nehir kıyısına inerken

Bisikletlerimizle Bern’in arka mahallelerinde bir süre dolaştıktan sonra tekrar Aare nehri karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki Köprünün (Nydeggbrücke)  hemen yanında Barengraben adı verilen ayıların doğal ortamda yaşadığı bir yer var. Burası turistlerin oldukça ilgisini çeken bir yer. 

Hemen yanı başında Oldukça güçlü akan Nehire serinlemek için kendini atan Bernliler akıntıyla beraber sürüklenerek nehrin tadını çıkarıyorlar. Diğer taraftan nehrin kıyısında oturan gençlerden bazıları ayaklarını suya sokarken bazıları da bir şeyler içerek sohbet ediyorlar.  Ben de nehre girmek istiyorum ayaklarımı sokuyorum.



    Aare Nehri



  Aare nehrinde yüzenler



Aare nehrinde rafting yapanlar


  Aare nehri ve Münster

Nydegg köprüsü üzerinden hemen alt tarafta bulunan ve bulunduğumuz köprüye göre oldukça alçakta bulunan Untertor köprüsüne doğru bakınca inanılmaz bir manzara karşımıza çıkıyor. 

  Aare Nehri

  Nydegg Köprüsünden Aare Nehri ve tarihi Untertor köprüsü


  Bern sokaklarında çiçekler

Bir süre bu manzaranın tadını çıkarıp bol bol fotoğraf çektikten sonra Nydegg köprüsünden şehrin en önemli caddesine doğru çıkıyoruz. Gerechtigkeitgasse ve bu caddenin devamı olan Krammgasse ve Markgasse her tarafta rengarenk çiçeklerin ve  şirin binaların bulunduğu, İsviçre ve Bern bayraklarının asılı olduğu hediyelik eşya dükkanlarının ve caddenin ortasında çeşmelerin olduğu kesme taşlarla döşenmiş caddeler. 

   Gerechtigkeitgasse



    Krammgasse ve arkada Zytglogge saat kulesi



     Deniz ile beraber Krammgasse hatırası


  Bern caddeleri

Caddeden devam ediyoruz.Markgasse başlarken Buradaki meşhur saat kulesi Zytglogge karşımıza çıkıyor. Bu saat kulesi yaklaşık 500 yıllık olup, bu kule hem saatin kaç olduğunu gösteriyor, hem de haftanın günlerini, ayları, burçları ve ayın hallerini de izlemenize olanak tanıyor.
Bern şehir merkezinde tam 11 tane süs çeşmesi bulunmakta. Bunların birçoğu Marktgasse üzerinde olup bu çeşmelerin hepsinden su içilebilmekte.

   Bern'de caddelerde çeşmeler

Her anından büyük keyif aldığımız bisiklet turumuz sonuna yaklaşmaya başlıyor. Şehir merkezine ulaştığımızı anlayınca önce bisikletlerimizi teslim etmeye gidiyoruz. Oradan da Tren İstasyonunun yolunu tutuyoruz.

  Turumuz sona ererken Selfie

Bern’de geçirdiğimiz harika bir günün ardından tatlı hatıralarla Bern’den ayrılıyoruz.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder